Ventilasyon Spontan (kendiliğinden) solunum ya da spontan ventilasyon basitçe, havanın akciğer içine ve dışına hareketidir. Ventilasyonda temel amaç, oksijenden zengin havanın akciğerlere alınması ve yüksek oranda karbondioksit içeren solunum havasının dışarı atılmasıdır.
Solunumu düzenleyen organlar O2 ve CO2‘nin difüzyonu (geçiş) için gerekli olan maksimum yüzey alanı sağlar. Bu gazlar yüzey ile sürekli temas halindedir ve solunumu düzenleyen organlar sürekli olarak yenilenirler. Bu gaz alışverişi ve yenilenme işlemine ventilasyon adı verilir.
Solumanın Mekaniği,
Solumanın mekaniği, yani solunum, göğüs boşluğu hacminin soluk alma ve soluk verme amacıyla kaslar yardımıyla değiştirilmesini içerir. Bu işlem için diyafram ve intercostal (kaburgalar arası) kaslar olmak üzere iki adet kas kümesi kullanılır. Bunlardan diyafram göğüs boşluğunu karından ayırır, aşağı ve yukarı doğru hareket eder. Intercostal kaslar ise göğüs boşluğunu sarmalar ve kaburga kafesini dışa ve içe doğru hareket ettirir.
Mekanik ventilasyon nedir?
Mekanik ventilasyon yaşamsal bir fonksiyon olan solunum fonksiyonunun yapay olarak bir cihaz yardımı ile sürdürülmesi işlemidir. Bu amaçla kullanılan cihazlara “ventilatör” adı verilmektedir.
Günümüzde özellikle yoğunbakım hekimliğindeki hızlı gelişmeler mekanik ventilasyon uygulamasını tedavinin ayrılmaz bir parçası yapmıştır.
Mekanik ventilasyon uygulaması başlıca değişkenleri
Ventilasyon tipleri,
Pozitif basınçlı ventilasyon,
Günümüzde klinik uygulamada rutin olan mekanik ventilasyon tekniği pozitif basınçlı ventilasyondur. (Negatif basınçlı ventilasyon artık kullanılmamaktadır.)
Bu tür ventilasyon endotrakeal entübasyon veya trakeostomi ile sağlanan bir yapay havayolu aracılığıyla akciğerlere belirli bir basınçta gaz akımı sağlanması prensibine dayanmaktadır. Pozitif basınçlı ventilatörler hastanın akciğerlerine hava yollanmaya başladığında basınç değeri ağızda pozitif, alveolde ise sıfırdır. Böylece oluşan bir basınç gradiyenti ile solunum havası alveollere ulaştırılır. Bu amaçla üst havayollarında oluşturulan insuflasyon basıncı, akciğer ve göğüs duvarının elastik büzüşmesi ve havayolu direncini yenmek için gerekli basınçların toplamına eşittir. Böylece alveollerde progressiv olarak pozitif bir basınç meydana gelmektedir. Bu sırada oluşan pozitif alveoler basınç visseral plevraya da yansımakta ve inspirasyon sonunda intraplevral boşluk basıncı da pozitif olmaktadır. Pozitif basınçlı ventilasyonda inspirasyon sonunda ventilatörün pozitif basınç uygulaması durur. Bu durumda “ağız basıncı” sıfıra düşer, alveoller basınç ise hala pozitiftir. Böylece ağız ve alveol arasında yine bir basınç gradiyenti meydana gelir ve hava dışarı çıkar. Ekshalasyon pasiftir ve alveoler basıncın sıfıra dönmesi ile ekspirasyon son bulur.
Ventilasyon Modları,
Mekanik ventilasyonun uygulanma yöntemleri olarak tanımlanabilir. Modları belirleyen temel özellikler solunumun nasıl başladığı, sürdürüldüğü, sonlandırıldığı ve uygulanan modun spontan solunuma izin verip vermediğidir. Bunlar dışında ventilatörün özelliğine göre bu modlar farklı özellikler eklenmiş olarak bulunabilir. Temel modlar günümüzde tüm modern ventilatörlerde standart olarak bulunmaktadır fakat farklı cihazlarda farklı isimlendirilmiş olabilir.
Ventilatör cihazları için genel altyapı ihtiyaçları,
Şartlandırma işleminin bu konuda bilgili ve yeterli firmalar tarafından yapılması gerekmektedir. Sisteminize uygun ve yeterli yağ, su, toz filtreleri ve uygun kurutucuları kullanıldığında “Solunum Havası” tabir edebileceğimiz Medikal Hava üretilmiş olur.
JP789 situs slot deposit pulsa tanpa potongan menyediakan permainan terlengkap, deposit menggunakan indosat, tri, im3, smartfren, telkomsel 10 ribu tanpa potongan.
1 Comment
[…] hava hareketi sağlayan cihazlara ventilatör (respiratör, solunum cihazı) denir. Mekanik ventilasyon yaşamsal bir fonksiyon olan solunum işleminin herhangi bir sebeple yapay olarak ventilatör adı […]